28 Mart 2016 Pazartesi

Well, I fucked up again.

Hey,
Ben geldim.
Baya sıkıntılı geldim yine zaten güzel bir şeyler olduğunda yazmak adetim değil. Özellikle son zamanlarda doğru düzgün bir şey yaşamadığım için iyiliklerin beni bulması da mümkün değil.
Yine bir sürü gariplik.
Yine kendi canımı yakmacalar.
Sonra toparlayabiliyorum kendimi ama. Henüz tam olarak bırakmış değilim. Kafamı yerine getirmek için sürekli kendi kendime konuşup gaz vermem gerekse de, şu an kendimden başka hiçbir kimseyle konuşmak istemesem de bunu başarabiliyorum. Nereye kadar gidecek böyle, onu bilmiyorum.
26 mart. Bunu yazalım bir kenara. Önemli çünkü. Siz bilemeyeceksiniz neden önemli ama ben her baktığımda ya lanet okuyacağım ya da iyi ki diyeceğim. Kendime nottu bu. Sizi ilgilendirmiyor.
Herneyse,
Gecenin bir yarısı, yine sorular ve sorunlarla doluyum. Sabah erken kalkmam gerekiyor lakin o kadar isteksizim ki resmen cesedim çıkacak bu yataktan biliyorum. Şu an olmak istediğim, yarın da aynı şekilde ve daha bir çok güne uyanmak istediğim yer ve sebep çok başka. Bundan dolayı kendimi veremiyorum hiçbir şeye. Yapılabilecek en ufak farklı şeyler bile çok uzak ve gereksiz geliyor..

Neyse.
Gittim ben.
Çok konuşmak iyi değil yoksa dökücem bütün sırlarımı.
İyi uykular.

12 Mart 2016 Cumartesi

Bir boktan 13 mart gecesi

Saat itibariyle yeni gün başladı. Ah, bu öyle bir yeni gün ki... Aylardır kendimi kısıtlamama, alkol tüketimlerimde büyük ölçüde azalmalara, arkadaşlarımla iletişim kopuklukları yaşamama sebep sınava gireceğim gün. Çalıştım mı? Evet. Son 1-2 ayı saymazsak. Hayli saldım bak itiraf ediyorum. Çünkü yıldım artık. Soru görünce tiksinir oldum. Sınavdan bir gün öncesine kadar da denemelerle boğdum kendimi. Sözde sınavdaymış gibi dakikalar tutup ciddi ciddi çözülmesi gereken testlerde, en az 5-6 kez sigara molası verip, sorulara bağıra çağıra küfür ettim. Benim yöntemim, sabah büyük sıkıntı çıkaracak gibi. Geri zekalı bir soruyla karşılaştığımda sesimi yükseltmekten korkuyorum açıkçası. Salondan atılmazsam iyi bir sonuç çıkaracağımı düşünüyorum.

Bugün çok zor geçti. Çok sevenim varmış ama aynı sevenlerimi mantıklı insanlardan seçmemişim bunu gördüm. Nasılsın diye soruyorlar, aldıkları cevap 'iyiyim' ya da 'ölüyorum' olsa bile hiç değişmeyen saat hatırlatması yapıyorlar. Sonra benim nefes hepten gidiyor tabii. Gün boyu kalbimin atışını düzene sokacağım diye kendimi yırttım, sonra hep birileri çıktı ve beni tekrar tekrar gerdi. Yine de canımlar ya. Nankörlük bu bendeki. Kaç kişi aradı, bir o kadar da yazan oldu... Herkes iyi bir sonuç temenni ediyor, zihin açıklığı diliyor. Bunların içinde müslümanı, hristiyanı, hiç inanmayanı bile vardı. Hatta elin fransızı bile uzuunca bir cesaretlendirme şeysi yazmış bana. Bakmayın siz benim söylendiğime. Çok mutlu ettiler.


Sonuç ne olur bilemiyorum. Kendime güvenmeyişimden nefret ediyorum böyle anlarda. Hep kötüye yormaktan. Biraz sakin olup, şimdiye kadar geldiğim noktaya bile güvensem yetecek aslında.
Her ne olursa olsun, çalıştım demek ki kafa basmıyor diyip çıkacağım işin içinden. Öyle ya da böyle bu eylülde okullu olacağım sonunda! Bak burası kesin.

İyi uykular bana. Hem de en acilinden.

Öptüm

Yanlış yaptım yine bir şeyleri. Hani demiştim ya duruldum, kötülüklerden arındım, rayına oturttum diye; olmamış aslında hiçbiri. Ben hep aynı benmişim. Değişemezmişim. Dürtülerime engel olamazmışım. İradem zayıf değilmiş, irade denen bir şey yokmuş bende. Utanmıyorum da artık biliyor musunuz? İşte en kötü yanı da bu. Utanamıyorum. Bir kaç tık üstünü yapmışım çünkü önceden. Her ne kadar kötü de olsa, bundan fenasını da görmüşüm diyorum. Şimdi böyle bahsedince kimbilir neler şekillendi aklınızda. Ne türlü şerefsizlikler... İnkar etmeyeceğim ama kabullenmeyeceğim de. Kime göre iyi kime göre kötü değil mi bazı şeyler? Kendimi ne kadar gözümden düşürdüysem de benden daha beterleri de varmış, görebildim. Ah! Arkanızdan neler dönüyor şu hayatta bir bilseniz.. En çok güven veren insanlar, öyle bir tıkıyorlar ki o güzelim saf hislerinizi münasip bir yerlerinize...

Yine çok şifreli konuştum. İleride okusam kendi yazdığımı, ben bile anlam veremeyebilirim. Şu an yalnızca içimi dökeyim diye düşündüm. Çok da fazla takılmayalım.
Öptüm.